3. Bölüm “Badem Ağacı”

Ve hanginizin acısı biri öpünce hemencecik geçmedi ki?
Deniz’de Aslı’yı bir badem ağacının altında öpmüştü…
Düşünce kanayan yarası çabucak iyileşsin diye…
Ama bütün bunlar küçükken idi…
Onlar şimdi büyüdüler…
Ve artık bir öpücük bir yarayı kapatmaya yetmezken
Yerine daha da büyük yaralar açabiliyor…
Deniz ve Mine’yi dudak dudağa gören Aslı’nın dünyası tamamen alt üst olmuştur… Geçim sıkıntıları ailesinin üzerindeki etkisini her geçen gün daha fazla hissettirirken, Haydar ve adamları da mide bulandıran tehditleriyle peşlerini bırakmamaktadır… Bütün bunların içinde Aslı bir karar vermek zorundadır… Deniz onun için her gün bir başkasıyla görüp acı çekmektense artık yollarını ayırması gerektiği platonik bir sevgili midir, yoksa yanlış kızı seçen ve her şeye rağmen doğru yolu göstermesi gereken en iyi arkadaşı mıdır?
Aslı’nın iç dünyasındaki bu sorgulama Deniz’le olan ilişkilerine çoktan yansımıştır…

En iyi iki arkadaşının birbiriyle çatıştığını gören Efe onlara çekidüzen ve akıl vermeye çalışadursun, o da doğum günü partisinin hesabını Gönül Hoca’ya vermek zorundadır… Ve Gönül Hoca’yla olan ilişkisinde kader ağlarını örecek, olaylar Efe’yi abisi Metin’le karşı karşıya getirecektir…
Mine ise Deniz’i tam anlamıyla tavlamanın ve Aslı’dan sözde koparmış olmanın keyfini sürmektedir… Evdeki anneanne ve dede baskısından kurtulmak ve bir an önce Almanya’daki sevgilisi Mert’e kavuşmak için planın ikinci aşamasına uygulamaya koyar…
Koray Deniz’e inat bir köpekbalığı gibi Mine’nin etrafında gezmektedir… Gönül yapmak istediği deneme sınavıyla ilgili Şiyar tarafından bunaltılmaktadır… Ve Canan; Murat’ı Leman’dan büsbütün kıskanmaya başlayarak sevdiği adama daha yakın olmak için akıl almaz yeni bir planı hayata geçirmeye çalışmaktadır… Bütün bunlar olurken okuldaki deneme sınavı sabahı Efe, Deniz ve Aslı’nın hayatında yepyeni bir sayfa daha açılacak ve işler iyice arapsaçına dönecektir…
No comments:
Post a Comment